Harris İddiasını Sürdürüyor

tarafından Editöryal

2024 ABD Başkanlık Seçimleri Joe Biden’ın adaylıktan çekilmesi ile birlikte farklı bir kulvara girdi. Tekrar ön seçim ve farklı isimler ile zaman kaybetmek istemeyen Demokrat Parti, Ağustos ayında şaşaalı bir kongre ile Başkan Yardımcısı Kamala Harris etrafında kenetlendi. Yeni bir soluk ile dikkatleri üzerine toplayan Kamala Harris ve Tim Walz, Biden’dan 3,1 puan geride devraldıkları kamuoyu desteği farkını da kapatıp 1,5 puan öne geçmeyi başardılar. Ancak seçime oldukça kısa süre kalmışken gerçekleşen bu bayrak değişimi, isim bilinirliğinin oldukça önemli olduğu başkanlık seçimlerinde Demokratların hem başkan hem de başkan yardımcısı adaylarını tanıtmasını zorlaştırdı. 

Trump ile Harris arasındaki kamuoyu desteği rakamları istatiksel olarak göz ardı edilebilecek kadar küçük yani yarış hala bıçak sırtı gidiyor. En küçük bir değişikliğin seçimin kaderini değiştirebileceği göz önünde bulundurulursa, hemen her fırsat kritik öneme sahip. Üstelik Harris’in önseçim olmadan aday olması, ilk sınavı olarak Trump ile yapacağı tartışmayı ayrıca önemli kıldı. Hala halkın hangi politikaları takip edeceğini tam bilmediği bir adayın Trump karşısında yapabileceği kritik bir hata Harris için hikâyenin erken bitmesi anlamına gelebilirdi. Unutmayalım ki selefi Biden’ın yarıştan çekilmesine neden olan da büyük oranda Trump ile yaptığı tartışmada ortaya koyduğu oldukça kötü performanstı.

Tartışma Usulü 

Harris tartışmaya en zayıf olduğu konu olan ekonomi ile başladı. Bu durum zayıf bir başlangıç yapmasına neden oldu. Sorulan soru yerine ezberlediği cümleleri sıraladı ve fakat sesi güven vermiyordu. Ancak sonrasında kendisini hızlı bir şekilde toparladı ve özellikle kürtaj konusunda etkili bir çıkış yaptı. Bu çıkış sonrasında ise sürekli Trump’a karşı hamle yapan Harris, Eski Başkan’ın kendisini savunma adına asıl odaklanması gereken konudan uzaklaşmasını sağladı. Yani Trump henüz iyi tanınmayan Harris’e lakaplar takıp O’nu “marjinal” ve “zayıf” olarak tanımlayamadı.

Öncekilerden farklı olarak, adayların tartışma esnasında verdikleri bilgilerin doğruluğunu teyid eden moderatörlerin de yer aldığı bu programda, Trump pek çok kez düzeltildi. Ayrıca Trump’ın kırılgan egosu, Harris’in şahsına yönelik iddialara aşırı odaklanmasına neden oldu. Hatta Trump’ın kimyasının bozulduğu, sinirlendiği ve seyirci olmamasına rağmen sesini yükselttiği görüldü. Diğer taraftan Trump birçok defa kendisini tekrar etti ve daha kötüsü Haitili göçmenlerin evcil hayvanları yediği ve kürtaj kapsamında doğumdan sonra öldürülen bebeklerin varlığı gibi absürt iddialar öne sürdü. Öfkeli, sürekli savunmada görünen ve marjinal sözler söyleyen bir Trump açıkçası merkez seçmen açısından pek iyi bir intiba uyandırmadı. 

Tartışma İçeriği

Harris kendisinden en fazla umulan, ciddi bir ekonomi planı ortaya koyma konusunda beklentileri karşılayamadı. Ekonominin nasıl düzeleceğini anlatmak yerine palyatif ve pansuman çözümler olarak ev alan ve yeni iş kuran insanlara ne gibi yardımlar yapacağını anlattı. Alınacak vergilerin adresinin daha çok zenginler olacağının altını çizdi. Burada daha somut planlar açıklamanın eleştiri oklarını üzerine çekebileceği düşünülmüş olabilir. Bunun yerine saldırılabilecek bir bilgi vermeme ve daha güvenli bir kıyıda durmanın büyük hatalar yapmaktan koruyacağı düşünülmüş olabilir. Ancak anketlerde ekonomi yönetimi konusunda Trump yüzde 55 desteğe sahipken Harris 45’te kalıyor. Bu tabloda yeterince iyi hamleler yapmamanın da riskleri var. 

Harris bunun dışında kendisinin zengin bir aileden gelmediğini anlatarak, orta ve alt sınıflar ile bağ kurmaya çalıştı. Savcılığı ve Başkan Yardımcılığı sırasında yaptıklarını anlatarak, bu görevi yerine getirebilecek bir insan olduğunun altını çizdi. Sürekli kendisinin planları olduğunu ve fakat Trump’ın bir planı olmadığına vurdu yaptı. Açıkçası Harris bir başkana yakışacak şekilde davranabileceği konusunda imaj vermeyi başardı. Kendisini güçlü bir kişilik, gelecek açısından umut kaynağı ve coşkulu bir siyaseti beraberinde getirecek bir lider olarak tanımladı. Bunları tartışmada başarılı bir şekilde gerçekleştirmesinin halkın bu imajı satın alıp, oy tercihlerine yansıtıp yansıtmayacağını ise önümüzdeki günlerde göreceğiz.

Trump’ı zaten ABD halkı oldukça iyi tanıyor. Bu bakımdan Trump için önemli olan şahsını anlatmak yerine sinirlerine hakim olarak, Harris’i dört yıl içerisindeki eksikleri ile vurmaktı. Ancak tartışmada Harris’in geride bıraktığı dört yıl yerine Trump’ın dört yılı daha fazla konuşuldu. Trump, partisinin önde gelen figürlerinden Cheney ailesinin Harris’i desteklemesi ve kendi eski kabine üyelerinin aleyhine dönmelerini açıklamakta güçlük çekti. Başarılı olmadıkları için bu insanları kovduğunu aynısını Biden yönetimin Afganistan geri çekilmesini başaramayan kişilere yapamadığını söyledi. Yine mitinglerine gelen insanların sayısı ve heyecanları sorgulanınca veya Taliban’ı Camp David’e daveti eleştirilince kendi mesajını verme yerine bu iddialara yanıt vermeye odaklandı. Bu ise hakkında negatif konuların konuşulma süresini artırdığı için yanlış bir adımdı. 

Trump, Kamala Harris’in babasının Marksist ekonomi üzerine çalıştığına vurgu yaparak, rakibinin marjinal olduğunu öne sürmeye çalıştı. Ayrıca Harris’in polise ayrılan bütçeyi keseceğini iddia etti. Ancak tartışmanın genel havasını domine edemediği için bu iddialar öne çıkamadı. Ayrıca kendisi olmadığı için Ortadoğu’nun karıştığını ve Putin’in Biden yönetiminin zayıflığından cesaret alarak Ukrayna’yı işgal ettiğini öne sürdü. Fakat Harris elinin çok güçlü olmadığı bu konularda yeterince derine inemedi.

Tartışmanın Kazananı

Sonuç olarak, Kamala Harris bu tartışmada kendisini halka istediği gibi tanıtmayı başardı ve Trump karşısında zayıf bir aday olmadığını ispat etti. Bu tartışma başarısı Harris’in seçimi kazanmayı garantilediği anlamına gelmiyor. Ancak yarışta kritik bir testi geçtiği ve 2020’de ön seçimlerde başarısız olması hakkındaki endişelerin yersiz olduğunu ortaya koydu. Harris’in aday olduktan sonra halk nezdinde kabulünün yükseldiği açık. Kamuoyu araştırmaları yapan Gallup’a göre Haziran ayında hakkında pozitif düşünen insanların oranı yüzde 34 iken adaylığı sonrası bu destek yüzde 47’ye çıktı. Ancak seçim kazanması için kritik eyaletlerde Trump’ın önüne geçmesi gerekiyor. Ayrıca ekonomi ciddi bir konu olarak Harris’in peşini bırakmayacaktır. Bu konuda atması gereken ciddi adımlar var.

İlgili Yazılar Özel Metin

Are you sure want to unlock this post?
Unlock left : 0
Are you sure want to cancel subscription?
-
00:00
00:00
Update Required Flash plugin
-
00:00
00:00

Fatih Global, politika, diplomasi, toplum ve ekonomi üzerine derinlemesine analizler ve köşe yazıları sunar. Türkiye’nin hem iç politikasını hem de dış ilişkilerini ele alarak, ülkenin stratejik önemini vurgularken, aynı zamanda küresel meseleleri de kapsamlı bir şekilde işler. Ana odak noktamız Türkiye olmakla birlikte, uluslararası ilişkilere geniş bir bakış açısı sunmayı hedefliyoruz.

Bizi Takip Edin!